17 Mayıs 2011 Salı

Canlıların beslenme koşulları

İnsanın beslenmesine göre laboratuvar hayvanlarını beslenmesi hakkında bilinenden daha fazla şey bilinmektedir. Pratikte bir çok laboratuvar hayvanı ad libitum (kısıtlamaksızın) beslenir. Hayvan enerji gereksinimlerini karşılamak üzere gıda alımını kendi düzenleyecektir. Bazı deneysel tedaviler (ör. ilaçlar, cerrahi girişimler, vs) tedavi edilen gruplarda gıda alımında azalmaya neden olur. Tedavi edilen gruplar tarafından yenen miktarı, kontrol grubunun yediği miktarla kıyaslanır. Bu eşit olmayan beslenmenin zihni karıştırıcı değişkeninden sakınmak için kullanılabilir.
Önerilen bakım ve beslenme ve sunulan diğer veriler geçerli hayvan beslenmesine ve pratik olarak yönetime bağlıdır. Laboratuvar hayvanları için birçok beslenme gereksinimleri saptanmıştır. Kemirgenler için önerilen diyet Tablo 1'de verilmiştir.
Tablo 1: Kemirgen Diyeti

İçindekilerGram/kg

Kazein200
DL-Metiyonin3
Mısır Nişastası150
Sukroz500
Selüloz50
Mısırözü50
YağıMineral Karışımı35
Vitamin Karışımı10
Kolin Bitartarat 2

Karbonhidratlar normal koşullarda en önemli enerji kaynağıdır. En yaygın kullanılanlar şeker ve nişastadır. Hayvan besinlerinde en sık kullanılan karışım maddesidir zira karbonhidrattan zengindir. Karbonhidrat kaynağı olarak kaba lifler veya kaba madde de karbonhidrat kaynağı olarak düşünülür. Fakat hayvanda kesin faydası, hayvanın lifi sindirmesine ve belirli besinin liflerden kaynaklanmasına bağlıdır. Geviş getiren hayvanlar lif sindirimine yardım eden mikroorganizmalara sahiptir; monogastrik hayvanlar lifleri sindirmede daha az etkili fakat diğer amaçlar için life gereksinimi vardır.
Enerjinin konsantre şekli yağlardır. Birim ağırlığına göre karbonhidratlar ve proteinlerden yaklaşık 2 kat daha fazla enerji sağlar. Esansiyel yağ asitlerinin de kaynağıdır yokluğu metabolik bozukluklara neden olur.
Normal olarak %1-2 yağ, esansiyel yağ asitleri için yeterli miktarı sağlar. Kalanı enerji kaynağı olarak kullanılır. Yağ konsantre enerji kaynağı olması nedeniyle diyetin enerjisini artırmak için uygun karışım maddesidir. Yağ, gıdaları ve bazı yiyecekleri insanlara ve hayvanlara daha lezzetli yapar. Fazla yağ diyete eklendiği zaman, hayvan çok ufak miktardaki besinle doyarken temel besinlerin uygun dengesini yakalamayı sağlamak için diğer karışımların ayarlanması gerekir.
Antioksidanlar, küflülüğü önlemede şimdilerde kullanılmaktadır. Yağlarda küflenmeye izin verilirse bazı yağda eriyen vitaminlerin çok hızlı yıkımı vardır; lezzeti azalır ve sıklıkla hoş olmayan kokular olur.
Vücudun büyümesi, dokunun devamlılığı, üreme ve laktasyon için gerekli azotu hayvana proteinler ve amino asitler sağlar. Yavru yetersiz proteinle beslenirse büyümesi yavaşlar. Protein alım miktarını hayvanın beklenen performansı ve hayvanın cinsi belirler. Erişkin hayvanlar gençlere göre daha az protein gereksinimine sahiptir.
Büyüyen hayvanda yaklaşık 10 amino asit esansiyeldir(vazgeçilemez). Esansiyel amino asit vücutta sentezlenemez. Protein kaynağı amino asidine göre değişir. Soya fasulye yemi, belki en iyi protein kaynağıdır ve geviş getirmeyenlerin en büyük protein kaynağıdır.
Balık yemi, et ve kemik yemi ve kurutulmuş süt ürünleri esansiyel amino asitlerin en önemli kaynağıdır. Uygun şekilde işlenirse bu kaynaklar yüksek amino asit düzeyine sahiptir ve tahıl tohum proteinlerinin amino asit dengesini tamamlamak için tamamlayıcı proteinler olarak çok faydalıdır.
Vitaminler olarak bilinen kimyasal bileşikler, büyüme devamlılık, üreme ve laktasyon için ufak miktarda gereklidir. Bazı enzimlerin komponenti olarak vitaminler yaşamın devamı için esansiyeldir. Vitamin A, D, E ve K yağda eriyen vitaminlerdir. Onlar kolaylıkla karaciğerde ve diğer organlarda depolanabilir. Uygun günlük alım önerilir. Suda eriyen vitaminler, B-komleks ve C vitaminleridir. Sadece çok sınırlı miktarda depolanır; bu nedenle günlük diyetle düzenli alınmalıdır. Maymunlar ve kobaylar düzenli dozda vitamin C' ye gereksinim duyan insandan başka iki hayvan türüdür.
Optimum vücut fonksiyonu için 20 farklı mineralin bazılarına bir miktar, bazılarına oldukça fazla ve bazılarına eser düzeyde gereksinim vardır. En büyük miktarda gerekli mineral element kalsiyumdur. Vücutta bulunan kalsiyumun %2'si başlıca diş ve kemiklerde bulunur. Rölatif olarak büyük miktarda gerekli olan mineraller sodyum, potasyum, klor, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve kükürttür. Eser elementler çinko, bakır, demir, iyot, mangan, krom, selenyum, flor ve molibdendir.
Laboratuvar hayvanlarında test reaksiyonlarında, sağlığa ve davranışa beslenmenin etkisi fazla önemsenmeyebilir. Güvenilir araştırma sonuçları için sizin bağlı olduğunuz burada ifade edilen esansiyellerin tamamı dahil iyi beslenme büyüme, sağlık, aktivite, üreme ve hayvanların hastalıklara direnci sağlamada sadece bir yoldur.
Bazı diyetlerin steril edilmesi gerekmektedir. Bu yapılacaksa otoklava giren yemi kullanmak söz konusudur. İçindekiler yüksek sıcaklığa dayanıklı olmalıdır. Röntgen ışığından da geçirilerek steril edilebilir.
Tavşanlar fazla lifli besinlerle beslenirler. Bu şekilde hem şişmanlık ve hem de gastrointestinal obstrüksiyon engellenir. Günlük 100-250 gram gıdaya gereksinim duymalarına rağmen 120 gramdan fazlası şişmanlığa neden olmasından dolayı verilmez.
Yiyecek ve Su Gereksinimleri
Genel bir kural olarak100 gramlık bir hayvan 10 mL su, 5 gram yem tüketir. Kemirgenler ve tavşan normal koşullarda her zaman su içerler (Tablo 2). Kemirgenler her zaman beslenirken büyük hayvanlar aralıklarla beslenir. Kemirgenler için hazırlanan pelet yemle sıçan, fare ve diğer kemirgenler beslenir. Doğuran hayvanlar laktasyon için fazladan enerji sağlayan yağdan zengin yemle beslenmelidir. Doğurmayan hayvanların yeminde yağ az bulunmalı zira şişmanlığa neden olur.
Tablo 2. Lab. hay. günlük yiyecek ve su gereksinimleri

Tür Yiyecek Su Kuru Gıdaya Başlama

Fare
3-6 gram/gün
3-7 mL/gün
10. gün
Sıçan
20-50 gram/gün
20-45 mL/gün
12.gün
Hamster
15-20 gram/gün
7-15 mL/gün
7.-9. gün
Kobay
35-60 gram/gün
12-15 mL/100g/gün
4.-5. gün
Tavşan
100-250 gram/gün
80-100 mL/kg/gün
4.-5. gün
Kedi
110-225 gram/gün
100-200 mL/gün
20.-30. gün
Köpek
250-1200 gram/gün
25-35 mL/kg/gün
20.-30. gün
Maymun
40 gram/kg/gün
350-950 mL/gün
20.-30. gün

1 Mayıs 2011 Pazar

Canlıların Yaşam Alanları

Ekolojik yaşama alanı veya yaşam birliğinin oluşturduğu topluluğa Ekosistem denir. Ekoloji'nin görevide; canlılar arasındaki karşılıklı etkileşim ve cansız çevre ile organizmalar arasındaki ilişkiyi incelemektir.
Ekoloji temel olarak;
1 . Bitki ve hayvanların canlı ve cansız faktörler ile çevrelerine bağımlılığı nasıldır?
2 . Canlılar besinlerini ve enerjilerini nereden bulur?
3 . İnsanların ekosisteme etki biçimini ve ne ölçüde bu etkiyi yapabildiğini?
Ekosistemlerin büyüklükleri farklı olabilir. Mesela;Balina ekosistemi okyanus iken, Tenyanın ekosistemi bağırsak içersidir. Göl orman ve deniz çeşitli büyüklükteki ekosistemlerdir.
Yeryüzündeki Yaşam Alanları ve Ekoloji Terimleri Yaşama Birliği (Biyosönoz): Başka türden canlıların bir arada yaşadıkları ve coğrafik olarak sınırlanabilir alana yaşama birliği denir. Biyotop : Yaşama birliğinde yaşamın olduğu sınırlı bölüme denir.
Abiyotik Faktörler : Yaşam alanındaki iklim ve toprak yapısı gibi etmenlere denir.
Biyotik Faktörler : Yaşam alanının bitki örtüsü ve diğer canlılardan kaynaklanan etkilere Biyotik faktörler denir. Populasyon : Belirli bir yaşam alanındaki aynı türe ait bireylerin oluşturduğu topluluğa denir.
Biyoster : Ekosistemlerin tamamına yeni yaşamın mümkün olduğu yeryüzü parçasına denir. Optimum : Bir çevre faktörü bakımından, canlı için uygun olan basamağa denir. Komünite : Belli bir bölgedeki bütün populasyonların oluşturduğu çevredir.Bu populasyonların bir biriyle olan ilişkileridir. Habitat : Bir populasyonun yaşayabileceği ortamdır. Örneğin : Bir kutup ayısının habitatı kutuplardır.

Besin zinciri: Beslenme seviyelerinde enerji transferindeki hiyerarşi “kim kimi yer” sorusunun cevabına göre belirlenir. Eğer B canlısı A canlısı ile besleniyorsa enerji A’dan B’ye doğru akıyor demektir. Besin zinciri “kim kimi yer” sorusunun basit cevaplandırılmasıdır . Bunu pekte mutlu bir sonla bitmeyen bir hikaye ile açıklayalım. Balıkçı az önce yosunlarla beslenmiş olan balığı tutar. Sonra pişirir ve yer . Daha sonra dengesini kaybeder ve suya düşer. O esnada gezintiye çıkan bir köpek balığı balıkçıyı yer. Buradaki besin zinciri şu şekildedir. Su yosunu, balık, balıkçı köpek balığı
Enerji döngüsüyle ilgili genel özellikler; • Ekosistemde temel enerji kaynağı güneştir. • Enerji akışı tek yönlüdür. • Ekosistemin her basamağında enerji kaybı olur. • Basamaklardaki enerji kayıpları ısı olarak dışarıya verilir. • Basamaklar arasında enerjinin aktarılması bezin zinciriyle sağlanır. • Bütün sistemler güneş enerjisinden faydalanırlar. • Ototroflar (bitkiler ve bakteriler ) bu enerji ile fotosentez sonucu basit inorganik maddelerden organik besin üretirler. Ör karbonhitrat, protein, yağ . • Bütün fotosentetik ototroflar pirimer üreticidirler. Primer Üretim : Ototroflar ışık enerjisini tutar ve organik bileşik halinde kimyasal enerjiye çevirir. Ekosistemdeki primer üretim, verilen sürede enerji depolama miktarı ile orantılıdır. Bu miktar, mevcut sistemdeki fotosentez ve oksijenli solunum arasındaki denge ile bağlantılıdır. Ör / Fotosentez oksijenli solunumdan daha fazla yapılırsa enerji besinlerde depo edilir. Brüt Primer Üretim : Ekosistemdeki toplam fotosentez hızıdır (Verilen zaman periyodunda). Net Primer Üretim : Bitkinin dokularında depoladığı enerjinin, yine kendisinin yaptığı oksijenli solunumdan sonra geriye kalan kısımdır. Ekosistemler dışarıdan enerji ve besin girişine ihtiyaç duyarlar. Enerji devrinde geri dönüşüm yoktur. Bütün ekosistemlerde enerji çıkışı vardır. Ototroflar ile tutulan enerjinin çoğu çevreye ısı olarak verilir Bununla birlikte besinlerde tipik bir döngü vardır. Diğer canlılar hetotroftur (=tüketicidirler) • Otcullar = pirimer tüketiciler • Etçiller = sekonder tüketiciler • Yırtıcılar = tersiyer tüketiciler • Bitki ve et yiyenler = omnivorlar • Ayrıştırıcılar = Çürükçüler = Saprotifler • Detritivorlar = Çürükçüllerin artıklarıyla beslenirler.